Veysel’in ki uzun ince bir yoldur
Toprağa uzanan sadık bir koldur
Aşk şarabını doldur ha doldur
Veysel’i anlamazsan ona yanarım
Telli turnam gönül köprüsü
Ayrılık dediğin ömür törpüsü
Kızıl ot Halil İbrahim’e yorgan örtüsü
Musa’yı anlamazsan ona yanarım
Yolcuyuz bir anadan dünyaya gelen
Gönülden gönüle yolu gösteren
Zahideyi gönlü sıra gezdiren
Neşet’i anlamazsan ona yanarım
Arifim devadır sazı sözüyle
Bir görebilsem ah dünya gözüyle
Madem ki herkes insan özüyle
Arif’i anlamazsan ona yanarım
Ölüm hakikattir bu dur son perde
Veyl olsun canana ilişen derde
Yiğidin soğana muhtaç olduğu yerde
Mahzuni’yi anlamazsan ona yanarım
NOT: Eser sahibinin bilgileri yarışma tamamlandıktan sonra eklenecektir.